AIDS, HIV virüsünün neden olduğu, bağışıklık sistemini çökerten ve cinsel yolla bulaşan ciddi bir hastalıktır. HIV virüsünün insanlara ilk olarak yirminci yüzyılın başlarında Orta Afrika'da şempanzelerle temas eden avcılardan geçtiği düşünülmektedir.

HIV (Human Immunodeficiency Virus - İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), vücudun bağışıklık sistemine saldırarak onu zayıflatan bir retrovirüstür. AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome - Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) ise HIV enfeksiyonunun son evresidir ve bu evrede vücut, enfeksiyonlarla ve bazı kanser türleriyle mücadele edemez hale gelir.

HIV'in bulaşma yolları şunlardır:

HIV, korunmasız cinsel ilişki sırasında partnerlerin vücut sıvıları (sperm, vajinal sıvı, rektal sıvı) aracılığıyla bulaşabilir. Bu bulaşma türü heteroseksüel, homoseksüel ve biseksüel bireylerde yaygındır. Ayrıca, genital veya rektal bölgede bulunan yaralar ya da çatlaklar enfeksiyon riskini artırır.

HIV, enfekte kan veya kan ürünleri ile bulaşabilir. Sterilize edilmemiş iğneler, enjektörler, jiletler ve diğer kesici aletlerin paylaşımı da bu bulaşma yolunu oluşturabilir. Kan nakli sırasında kullanılan kanın HIV testi yapılarak kontrol edilmesi bu riski azaltır.

Uyuşturucu bağımlıları arasında, enjeksiyon yoluyla uyuşturucu kullanımı sırasında paylaşılan iğneler HIV'in bulaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, iğne paylaşımı HIV bulaşma riskini ciddi şekilde artırır.

HIV, enfekte bir anneden bebeğine gebelik sırasında, doğum esnasında veya emzirme yoluyla bulaşabilir. Gebe kalmak isteyen HIV pozitif kadınların, gebelik öncesinde ve sırasında düzenli olarak HIV testi yaptırmaları ve doktor kontrolünde olmaları önemlidir.

HIV enfeksiyonu, ilk aşamalarda belirti vermeyebilir ve bu nedenle enfekte kişi uzun yıllar boyunca HIV taşıyıcısı olduğunu bilmeyebilir. Ancak, HIV enfeksiyonunun belirtileri arasında yüksek ateş, kilo kaybı, ciltte yaralar ve uçuklar bulunmaktadır.

HIV enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolları arasında şunlar bulunmaktadır:

HIV, günlük sosyal temaslar, öksürük, öpüşme, sarılma veya aynı tabak veya çatal-kaşık kullanımı gibi yollarla bulaşmaz. Bu tür yanlış bilgilere karşı toplumun bilinçlendirilmesi önemlidir.