Aids Testi, Hastalığı yapan organizmalar, virüsler, bakteriler ve mantarlar olabilir. Bütün bu hastalıklar bir veya birkaç yolla insana geçebilme özelliğidir. İnsandan insana, hayvandan insana olduğu gibi, topraktan insana da bulaşma gerçekleşebilir. Aids kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu nedenle kan üzerinden test yapılır. Bunun da ismi Elisa (Anti-HIV) testidir.
Aids teşhisi için yapılan testler, kan örneği alınarak yapılması gereken bir durumdur. HIV vücuda girdikten sonra vücut savaşmak için antikor denilen maddeler üretmeye başlar. Fakat bu antikorların oluşabilmesi için üç aylık bir dönem gerektirebiliyor. Bu ilk üç aylık döneme pencere dönemi denilmektedir. Vücudun oluşturduğu antikorları tespit edebilmek için Anti-HIV testi yapılır. Söz konusu olan antikorlar bu dönemde henüz oluşmadığından dolayı Anti-HIV testi yanıltıcı olabiliyor. Bu test ile elde edilen pozitif bir sonucun tekrar test edilerek hastalığa sebep olan mikroba karşı gelişmiş olan antikorların doğrulanması gerekebilir. Bu durumda vücudun kendisine yabancı maddelere karşı ürettiği bir savunma aracıdır. Yani HIV (+) veya HIV pozitif kişi olması için kanında bu antikor bulunan kişiye denir. Ancak bu şekilde teşhis koyulabilir.
Tedavi için; Önce kan değerleri, kan sayımı, lenfosit oranı ve CD4 oranları incelenir ve daha sonra da tedaviye başlanır. Hastalıkların tedavisinde bazen hastalık yapıcı mikrobun cinsine göre değişebiliyor. Penisilin ve benzeri antibiyotikler bakterilere karşı tesirlidir.
Tek hücreli canlı mikroplarla meydana gelen hastalıklar da çeşitli kimyevi maddelerden oluşan ilaçlarla iyileştirilir. Virüs hastalıkları antibiyotiklerden etkilenmezler. Ayrıca hastalıklardan korunmak, iyileşmek veya bağışıklık sistemini geliştirmek için kullanılan aşılar ile ne kadar erken tedavi edilirse, başarı o kadar yüksek olacaktır.